25 Şubat 2012 Cumartesi

Toplumsal Acılarımız

İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılın toplum yapısını incelediğimiz zaman, ortaya çıkan umursamaz tavırları, şişmiş kafaları, "bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" mantığıyla hareket eden yoz yaşama alışmış insanları rahatlıkla görebiliyoruz. Bu duruma "toplumsal acı" desek yanılmış olmayız. Toplumsal acının tavan yaptığı günümüz çağında, varolan beynini kullanmak istemeyen insanların hem kendi günlük yaşantısında hem de toplum içindeki davranışlarına bakıldığında istenmeyen manzaralar gördüğümüz bir gerçek. Dünya'da veya ülkede önemli olayların yaşandığı dönemde halkın "görmedim duymadım bilmiyorum" düşüncesini benimsemesinden daha acı ve vahim ne olabilir? Günümüz toplumunun kafa yapısı televizyondaki dizilere ve insanı asosyal duruma getiren boş internet sitelerine bağlı olduğunu da göz ardı edemeyiz. Bu şekilde yaşamanın sadece bizi değil, bizden sonraki gelecek nesli de olumsuz yönde etkileyeceği tartışmasız kabul edilebilir. İnsanın ruhuna bu denli saldıran kapitalizmin yarattığı bireyci-bencil kişilik özelliğini ortadan kaldırmak için kafalar doldurulmalı, yoz yaşam kendimizce reddedilmelidir. Kanaatimce toplumun ancak bu şekilde bilinçlenmesi mümkün olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder